30 Ağustos 2023 Çarşamba

Motosikletle Boydan Boya Yunanistan Turu

Herkese selamlar. En son yazı yazdığımın üzerinden 5 yıl geçmiş 😔 Yazıların görsele evrildiği, çoğu kişinin youtuber, vlogger olduğu şu dönemde bilmiyorum artık bloğu okuyan kaldı mı ama ben artık yazıları kendim için yazıyor gibiyim 😃 

En son paylaştığım arabayla Balkan turundan sonra büyük-küçük birçok geziler yaptım ama buraya aktarma fırsatım olmadı. Artık sadece çok önemli gördüğüm gezileri buraya aktaracağım. Zaten çoğu yerle ilgili video veya yazılar artık internette mevcut. Buralar benim ilk yazmaya başladığım dönemler gibi değil artık. Her bilgi mevcut internette.  

Neyse lafı daha da uzatmadan başlayalım. 7-8 yıl önce hayatıma motosikleti de soktum ve son yıllarda arabayla gezdiğimden çok motosikletle turlar yaptım. Motor gruplarıyla veya tek. Bu da onlardan biri, eşimle yaptığım motorla ilk yurtdışı deneyimi oldu. Aslında bu geziyi önümüzdeki yıllarda yapmayı planladığım Romanya'daki Transalpina ve Transfaragasan rotasına bir ön ısınma turu olarak planlamıştım. Kışın rotasını oluşturduğum bu planı Ağustos ayı içinde eşimle birlikte tek motor gerçekleştirme imkanı bulduk. 

Oldukça güzel ve zevkli bir tur oldu. Arabayla veya motorla seyahat etmek isteyenlere rahatlıkla tavsiye edebilirim. 

Öncelikle kışın hazırladığım plandan bahsedeyim ve sonra da bu planın ne kadarını nasıl gerçekleştirebildim onu anlatayım.

Plan tamamıyla uygulandığında yaklaşık 10-12 günlük bir rotadan oluşuyor. 


1.gün rotası












Açıkçası yola nereden çıkacağınız bilmediğim için planı İpsala girişinden başlatıyorum. Ben yola Aydın'dan çıktım, bir gün Çanakkale'de mola verip, ertesi gün İpsala'dan giriş yaptım. Motosikletle gezerken çoğunlukla otoban harici haritada ücretsiz yollar seçeneğini aktif ettim. Siz de özellikle motorla geziyorsanız çok güzel dağ veya ova yollarından gezerek gelebilirsiniz. Bu sayede hem güzel yollardan geçmiş hem de halkın yaşadığı kırsal yerleri görme şansına sahip olmuş oluyorsunuz. 

Navigasyon için daha önceden Yunanistan haritasını offline olarak yüklemiş olduğum google maps'i kullandım. Bana gezi boyunca hiç sorun çıkartmadı.

1. gün yaptığım rota yukarıda mevcut, onunla ilgili tek tavsiyem; hemen İpsala'dan girince ücretsiz yol seçeneğini aktif etmeyin. Yoksa navigasyon saçma yollardan geçtikten sonra sizi tekrar otobana sokuyor. Dedeağaç'a kadar otobandan, sonra Maronya üzerinden Nestas Deltasına devam edebilirsiniz. Burada bir ek düşeyim; ben daha önceki Balkan turunda Yunanistan üst kısımlarını gezdiğim için buradaki şehirleri es geçtim. Siz ilk defa geliyorsanız; Kavala, Selanik'e mutlaka uğrayın. (Önceki bloğumda oraları ile ilgili bilgiler mevcut.)  Yol üstü Dedeağaç, Gümülcine şehirleri de var ama görmeseniz çok şey kaybetmezsiniz. Tabii ki bu rotanıza ekstra bir gün eklemeniz demek. Bu arada unutmayın bu bir motosiklet rotası. Amacının bir kısmı da güzel virajlı dağ veya ova yollarında motosiklet sürmenin keyfini almak. Araba ile aynı keyfi alacağınızın garantisini veremem. 😉 

1. gün sonu Ouzouni Beach Camping'te bir gün konakladık. Burası Halkidiki bölgesi oluyor. Yunanistan'ın güzel plaj ve deniz kıyılarının bulunduğu kısım. 3 tane yarımadadan oluşuyor. En sağdakine girilmiyor, ortadaki Sitonya en güzel kısmı. Eğer burada biraz fazla vakit geçireyim, denize gireyim diyorsanız ortadaki yarımadayı turlayan bir plan yapabilirsiniz. Ayrıca birkaç gün veya daha fazla konaklama için kendine özel plajı olan Armenistis kamp alanı da iyi bir tercih olabilir. Biz zaman kısıtından dolayı Ouzouni kamp alanını tercih ettik. Burası da internetten gördüğümüz yorumlarla gittiğimiz her yönüyle memnun kaldığımız bir kamp alanı oldu. Her iki kamp alanına da rezervasyonsuz gitmenizi tavsiye etmem, yer bulma ihtimaliniz zor olabilir. Biz bu hatayı yaptık, sağ olsun Ouzouni kamp alanı sahibi Dimitris bize yer çıkarabilmek için çok çabaladı, güzel bir çözüm üretti. Ama bir daha rezervasyonsuz gitmek mi asla! 


2.gün rotası


2. gün doğrudan hedefe ulaşabilmek için Larissa üzerinden ücretli yollardan Meteora bölgesine yola çıktık. Meteora "havada asılı" anlamında büyük kayalıkların tepesine yapılmış manastırların olduğu bir bölge. Meteora bölgenin adı, buraya en yakın kasaba ise Kalambaka  oluyor. Konaklama için Kalambaka'da bir yer tercih edebilirsiniz. Burada hem yol yorgunluğunu atmak hem de çevreyi daha iyi gezebilmek için 2 gün kaldık. Yunanistan'da bizi en etkileyen bölge burası oldu. 

Gezilebilecek 6 veya 7 manastır mevcut. En büyüğü olan Great Meteora'yı gezmek bence yeterli olacaktır. Girişleri 3 Euro(2023 Ağustos). Unutmayın en erken kapanan manastır burası yazın 14:30 da kapanıyor. Diğerleri 16:00-17:00 civarında kapanıyor. Girmeli mi? Bence en azından biri ziyaret edilmeli, içini gezmek birkaç saatinizi alır. Ancak unutmayın girmek için uzun kuyruklar oluyor. Ayrıca küçük bir tavsiye; Great Meteora'ya girdikten sonra içeride sağ tarafta küçük bir kilise var, üstte duvarda olan tüm resimleri dikkatlice inceleyin. Manastırların yapılma sebebini çok daha iyi anlayacaksınız. 

4.gün rotası

Biz Meteora'da 2 gün kaldıktan sonra Yunanistan'da Türk-Osmanlı izlerini görebileceğiniz bir şehir olan Yanya'ya doğru yol aldık. Yanya göl kıyısında slow city olan tanımlanabilecek keyfe keder gidilebilecek bir yer. Size ve biraz da ilgilerinize bağlı. Normal de kışın yaptığım planda Yanya üzerinden, Parga ve Preveze'yi de kapsayan sahil yolu üzerinden Atina'ya inmeyi planlamıştım ama yavaş yavaş yorgunluk emareleri görme planımda bazı kısıtlamalara gitme ihtiyacı doğurdu. Yanya'da bir gün geçirdikten sonra 5. gün için Delphi'ye doğru yola çıktık. 


5.gün rotası

Yanya'dan Delphi ücretsiz yolları kullanarak yaklaşık 5 saatlik bir yoldan sonra ulaştık. Güzel bir gezi rotası idi. Siz bu planı Parga ve Preveze üzerinden olacak şekilde de güncelleyebilirsiniz. Ama bu özellikle motosiklet için ekstra bir gün konaklamaya sebep olabilir. Motosikletle mevcut yaptığım yolla bile 5 saatlik yol oldukça yorucu oldu.

 Delphi'de çok güzel bir kamp alanında Delphi Camping'de manzara'ya karşı kamp yaptık. O bölgede mevcut şartları sunan birkaç kamp yeri daha var araştırabilirsiniz. Genelde öndeki manzaralı yerleri karavancılara tahsis ediyorlar, biz motorcu olduğu için bize arkalardan bir yer teklif ettiler. Biz biraz da ısrar edince önlerden çok güzel manzaralı bir yerde kampımızı yaptık. Delphi'de ziyaret edilebilecek birkaç tarihi lokasyon var, ilgi alanınıza göre ziyaret edip etmemek size kalmış.


6.gün rotası

Delphi'den sonra yine ücretsiz yolları kullanarak Atina'ya doğru yola çıktık. Yol üzeri yine içinden geçeceğiniz Arachova adında güzel bir köy var. Mola vermek ve fotoğraf çekmek için güzel bir nokta, değerlendirin derim. 

Atina'ya vardıktan sonra merkeze yakın otele yerleştik ve 2 gün boyunca motoru kullanmadan yürüyerek Atina'yı gezdik. Atina araçla gezmek uygun bir tercih olmaz zaten, İstanbul gibi düşünün. Biz merkeze yakın olduğumuz için yürümeyi tercih ettik ama uzak olanlar için metro, otobüs gibi seçenekler de oldukça yaygın. 

Ben açıkçası belki sıcakların da etkisiyle olsa gerek Atina'yı pek beğenmedim. Birkaç tarihi lokasyon hariç(Akropolis) bir numarası yok gibi. Bir daha gelmek isteyeceğimi zannetmiyorum. 

Gezi ile ilgili rotam genel olarak böyle idi. Atina'yı gezdikten sonra Pireus(Pire) üzerinden feribotla Sakız, orada bir gün geçirdikten sonra Çeşme üzerinden feribotla Türkiye'ye dönüş gerçekleştirdim.

Ayrıca kışın oluşturduğum rotada Atina'dan Mora yarımadasını gezmeyi planladığım rotayı da altta paylaşıyorum. Yaptın mı derseniz ne mümkün 😐 Atina'ya geldiğim de öyle bir yorulmuştum ki, Atina ve Sakız'ı bile zor gezdim. Siz yine de düşünürseniz alttaki rotayı ekstra 1 veya 2 gün konaklamalı olarak planınıza alabilirsiniz. 

Mora Yarımadası turu

Yukarıdaki rotayı özellikle bu bölgeyi gezenlerin tavsiyeleri üzerine oluşturdum. Ayrıca bu rota ve Yunanistan hakkında ekstra bilgiyi Ayfer Onur Seyahatnamesi sitesinde bulabilirsiniz. 

Son olarak Facebook'ta "Motosiklet Rotaları" grubuna yazdığım yazıyı da buraya kopyalayarak yazıyı sonlandıracağım. Ufak tefek şeyler tekrar düşebilir, kusuruma bakmayın.😔Sorusu olan yine altta yorum kısmına yazabilir. 

Motosiklet Rotaları grubuna yazdığım yazı;

 Herkese selamlar. Biraz uzun bir yazı olabilir, sabırla okumanızı dilerim.😀 Kış dönemi bilgi almak için gruba yazmıştım. Buradaki arkadaşların da desteğiyle planını oluşturduğum motosikletle Yunanistan turunu geçen hafta tamamladım.

 Yaklaşık 10 günlük 2300 km'lik bir tur oldu. Eşim ve ben; tek motor(2016 Honda NC750x, 40000km) ile Aydın'dan yola çıktık. Öncelik teşekkürüm motora, yollarda hiç üzmedi beni 👌 Tek sorun yükle beraber motorun ağırlığı idi, birkaç defa durur haldeyken yana yatırdım. Ama önemli bir sorun yok. Boyum 175 cm, bi ayaktan 5 cm daha uzun olsaymışım iyiydi 😁

 Rota kısaca: Aydın > Çanakkale(1.gün konaklama) > Halkidiki (Ouzouni Camp Beach)(2.gün) > Meteora(3. ve 4.gün) > Yanya(5.gün) > Delphi(6.gün) > Atina(7. ve 8.gün) > Sakız Adası(9.gün) > Çeşme > Aydın şeklinde oldu.

 Grupta konu ile ilgili çok yazı var ama ben de kısa kısa notlarla hem rotamı hem de tecrübelerimi paylaşayım. Siz de soracak sorularınız varsa sorabilirsiniz.

 * İlk olarak Yunanistan gezisinin zamanı yaz mevsimi değil(eğer deniz, plaj ağırlıklı bir gezi yapmıyorsanız). Ege bölgesi gibi düşünün, zaten kıyı komşumuz. En güzel mevsim ilkbahar veya sonbahar olabilir. Sıcak yukarı kısımlarda zorlamasa da aşağılara indikçe artmaya başladı. (28-36 derece arası sıcaklıklarda sürdük) Yine Aydın'a göre bi tık iyiydi.

 * Daha önce de arabayla Balkan turu yapmıştım, bu motor özelinde boydan boya Yunanistan oldu. Balkan'da yukarılara çıktıkça farklılıkları hissetseniz de, Yunanistan yollarında hiç yabancılık çekmiyorsunuz.(tabelalar hariç 🙂) Sanki Ege kıyılarını geziyor gibi olduk.

 * Yol kalitesini genel olarak beğendim, küçük kasaba şehir içi yolları bizim gibi bazen bozuk, bazen güzel ama şehirler arası yollar gayet iyi idi. Bir tek ilk gün Nestas deltasında hızla ilerlerken aniden bozulan bir yola denk geldim. Orada kaza yapmadığıma şükrediyorum. Onun dışında köy yolları dahil konforlu bir gezi oldu.

 * Yunanistan'da motorla yolda ilerlerken çoğu sürücüde gördüğüm şey; arabayı biraz sağa doğru çekip size bir geçiş aralığı oluşturuyorlar, bunu beğendim, hemen solundan geçip gitmek iyi oluyor.

 * Motor gezisinde diğer arkadaşların da yazdığı gibi 300 km üzeri yol yoruyor. Bu nedenle ara ara ekstra dinlenmek için aralar vermek lazım. Otoban harici çok fazla durmak için nokta yoktu, nerede gölge buldum duruyordum.

 * Otoban o gün bir yere ulaşma zorunluluğum yoksa kullanmamaya gayret ettim. Gerçekten de otoban adamı daha çok yoruyor bazen ve sıkıcı oluyor. Ara yollardan gitmek daha zevkli oldu hep. Otobanlara 10-11 Euro civarı para bıraktım.

 * Telefonuma uygulama olarak maps.me ve google maps'te tüm Yunanistan haritasını offline olarak yüklemiştim. Balkan gezisinde maps.me yi kullanmış memnun kalmıştım ama bu sefer hep offline harita olarak google maps kullandım. Tüm yol boyunca işimi gördü. Bir de google translate sözlüğü market ve bazı restoranlarda çok işimi gördü. Özellikle fotoğrafla okutma olayı 🙂 Yunanca, İngilizce ve Türkçe dillerini yola çıkmadan önce yüklemiştim. İnternet olarak Türk Telekom'dan 1 haftalık 1 gb paket satın almıştım, hiç ihtiyaç duymadım desem yeridir. Son gün Atina'da boşa gitmesin diye kullandım o kadar. Tüm planlamalarımı ve rezervasyon, v.s. otellerin internetlerin kullanarak yaptım. Ama cepte böyle bir alternatifin olması iyi oluyor. Almakta fayda var, fiyat uygun.

 * Otel ve pansiyon rezervasyonları için sadece booking.com'u kullandım ve genelde çoğu rezervasyonu gitmeden 1-2 gün önce yapıyordum. Benim için daha pratik oldu, çünkü bu sayede gezimi daha esnek planlayabildim. Gittiğim otel ve pansiyonlar hepsi çok temiz ve iyiydi.(Fiyat olarak 40-50 Euro arası ödedim) İki defa kamp yaptım, kamplar 25 Euro idi. Ama Avrupa'da da fiyatlar artmış, 4-5 yıl önceki Balkan turunda otel ve pansiyonlara 20-25 Euro, kamplara 10-15 Euro harcadığımı hatırlıyorum. Aradan geçen zamana göre yine de iyi 🙂

 * Kaldığım yerler;

-Halkidiki (Ouzouni Beach Camping), çok düzenli ve güzel bir kamp alanı, rezervasyonsuz gitmeyin yer bulamazsınız.

-Meteora 1.gün (Toti Boutique Hotel-motosiklet için kapalı park yeri var-güvenli),

-Meteora 2.gün (Guesthouse Bloustos Rooms-motoru iç avluda odanın hemen önüne koyduk-güvenli)

-Yanya (Anesis-otelin önündeki alana koyuyorsunuz-genel olarak sakin bir bölge, güvenli),

-Delphi (Delphi Camping) Manzara efsane, en önde yer vermeleri için ısrar edin, yoksa ilk anda motosikletlere arka yerleri teklif ediyorlar. Önleri karavanlara ayırıyorlar. Biz de yoğun değildi galiba, önde çok güzel bir yerde kamp yaptık.

-Atina (Noho Boutique hotel-küçük ardiye olarak kullandıkları kapalı bir garajı var, özelden irtibata geçmiştim, bize orada yer ayarladılar, çok iyi oldu. Onun dışında park yeri yok sayılır, yokuş bir yerde sokak. Merkeze yürüme mesafesi yakın. Park yeri için gitmeden irtibata geçip sormak lazım.)

 Eşim temizlik konusunda hassastır. Kaldığımız herbir yeri çok beğendi. Bu nedenle eşli gidenlere de bu konumları rahatlıkla tavsiye edebilirim. Fiyat-fayda oranları oldukça iyi idi.

 Rotalar hakkında kısaca;

- İlk olarak İpsala'dan girdiğinizde, hemen ücretsiz yola girmeyin. Dedeağaç'a kadar otoyoldan, sonra Maronya, Nestas Deltası, Kavala istikametinden devam edin. Yoksa saçma yerlere girip çıkıyorsunuz 🙂

- Halhidiki de iki tane kamp alanı beğendim ben; birincisi Armenistis diğeri Ouzouni'di. Armenistis planıma uzak kaldığı için, Ouzouni'yi tercih ettim. Birkaç gün kalacaksanız Armenistis iyi bir tercih olabilir. Ama muhakkak rezervasyonla gidin, yoksa yazın yer bulamama ihtimaliniz yüksek olabilir.

- Halkidiki'den Meteora'ya geçiş için, Larissa üzerinden otoban kullanarak gittim. Meteora bölgenin adı, en yakın kasaba Kalambaka, orada yer ayarlayabilirsiniz. Meteora'da iki gün geçirdim. Hem gezdim hem de biraz dinlendim. Motosiklet için en güzel lokasyon burası idi.

- Meteora'dan Yanya geçiş size kalmış. Yanya göl kıyısında şirin bir şehir. Osmanlı-Türk izlerini görmek için gidilebilir.

- Yanya'dan Delphi'ye parasız yoldan gittim, güzel bir yoldu.

- Delphi'den Atina'ya parasız yoldan gittim. Özellikle Delphi'den ilk çıkış yolları dağlar arasından efsane, yol üzeri Arachova güzel, içinden geçiyorsunuz zaten. Sonra ova yolu biraz sıkıcı. Üzücü bir olay ki yangın Yunanistan'ı da bazı bölgelerde kötü etkilemiş, izlerini yollarda görmek mümkün.

- Atina'da iki gün geçirdim. Açıkçası Atina'yı çok beğenmedim. Belki yaz sıcaklığının etkisi bilemiyorum. Tarihi birkaç yeri (Akrapolis) hariç çok ilgi çekici bir şehir olarak gelmedi bana. Ama bunu da deneyimlemek lazımmış. Bir daha gitmeyi tercih etmem.

- Pireus(Pire'den) Sakız adasına feribot akşam 20:00 sabah 04:30 varışlı idi.(8.30 saat yolculuk) Feribot için 125+5+5(airlounge koltuk)=135 Euro ödedim. Ama genel olarak gemi çok dolu değildi, paralı koltuk almasanız bile biraz erken giderseniz güzel bir yerde(koltuklu) kendinize ait bir yer bulma şansınız var. Bir daha feribota binersem özel koltuk tercih etmeyebilirim. Gemide şarj için sınırlı sayıda priz vardı, birkaç defa yer bulduk telefonlarımızı şarj ettik. Gemi 20:00'de kalkıyordu, biz 18:30'da oradaydık ve bir sürü boş yer vardı gemide, saat ilerledikçe doldu.

- Pire'den Sakız adasına 04:30 gibi varıyorsunuz. Limandan hemen çıkınca sola doğru gidince açık kafeler var. İnenler hemen oraya gidiyor. Sabahın olmasını beklemek için uygun bir alan. En sağdaki kafeyi(Perres) tavsiye ederim. Güzel şirin bir kafe, güzel kahve, kruvasan ve börekleri var. Fiyatları da oldukça uygundu.

- Sakız'dan Çeşmeye gitmek için hem sabah hem de öğleden sonra küçük feribotlar var. Biz gün içinde Sakız adasını gezmeyi planladığımız için öğleden sonra 17:30'daki feribota bilet almıştık. İki feribot biletini de internetten aldım. Atina-Sakız(Hellenic Seaways), Sakız-Çeşme(ferryhopper uygulaması ile Sunrise Line) Farklı Turyol, Ertürk gibi firmalar da var. Bilmiyorum motosiklete yer bulma da sorun olur mu ama sadece 3 araba alacak kadar yerleri oluyor, bilginize. Önceden biletleri almak iyi olabilir.

- Sakız'da merkez'de gezilecek bir yer pek yok. Ama yakın mesafede Prygi ve Mesta köylerini muhakkak gezin. Bir de Pyrgi köyünde Sakız müzesi var, orayı da ziyaret etmeyi planlıyordum ama benim gittiğim Salı günü kapalıydı. Ben gün içinde hem bu iki köyü, hem Sakız adası etrafında turu, hem de Sakız merkezi gezmeyi bitirdim. Sakız'dan Çeşmeye feribotla gidiş, yarım saat kadar sürüyor.

- Bu arada sizin de dikkatinizi çekecektir ve bu muhtemelen herkesin sorguladığı bir durumdur; Atina-Sakız 8.5 saat feribotla 125 euro, Sakız-Çeşme yarım saat feribotla 92 euro. Oran-fiyat dengesi arasında muazzam uçurum var. Bunu feribotta arabayla yolculuk eden biriyle de konuştuk; o da sormuş birine. Atina-Sakız ülke içi seyahat, Sakız-Çeşme ülkeler arası seyahat sayılıyormuş. Fiyat farkının sebebi buymuş. Bana da mantıklı geldi, daha ayrıntılı bilgisi olan varsa yazarsa sevinirim.

- Bu arada yazayım; planımda halihazırda Mora Yarımadası'nı da gezmek vardı. Ama hem sıcaklar, hem yorgunluk bu kadar yeter dedirtti 🙂

 Motorla ilk yurtdışı tecrübesini yaşadım. Eşimle çok güzel bir gezi geçirdik.

 Aklıma ilk etapta gelenler bunlar, yine bir şeyler geldikçe ekleme yaparım.

EKLER:

Ek 1: Vize sorunum yoktu, yeşil pasaport sahibiyim.

Ek 2: Yan çantalar hepco becker, Alman malı. Kabuğu o kadar kalın ki bu yüzden içine az eşya alıyor. Bu yüzden pek sevmiyordum. Ama yana yatmalarda beni hep yan çantalar kurtardı. Ne motora ne de çantalara en ufak birşey olmadı. Yani yan çantanız sağlam olsun, bizde bu sayede tecrübe etmiş olduk. 😉

Ek 3: Honda nc750x ortalama 3.9 litre yakıt yaktı. Genel olarak oldukça iyi bir oran oldu. Çünkü hemen hemen hiç yavaş sürmedim, köy yolu, dağ bayır gezdik hep. Yunanistan da benzin pahalı. Yaklaşık 2 Euro.

Ek 4: Yanıma nakit bayağı almıştım ama çok az kullandım. Nakit isteyen yerler hariç hep kredi kartı ile alışveriş yaptım. Ödeme olarakta bankadan euro ile ödemeyi aktif ediyorsunuz, ekstra kesildiğinde euro ödemesi yapıyorsunuz. Yani kurdan bir zararınız olmuyor.

Ek 5: Merak eden muhakkak olur, şuraya da bi masraf listesi bırakayım 😉

 

  Ek 6: Rota genel olarak bu minvalde oldu.

 


 Ek 7: Özellikle parasız yollarda ara ara radar uyarıları görüyorsunuz. Uyarıyı gördükten belli bir mesafe gittikten sonra arkadan çeken kameralar var. Yani kameralar eğer aktifse motor olarak yakalanmama şansınız yok. Tek şans gördüğünüzde ani frenle yavaşlamak olabilir.(Ama tehlikeli) Türkiye'deki gibi polis çevirmesi ile hiç karşılaşmadım; bir defa yol kenarı polis aracı, bolca da arkadan çeken kameraya denk geldim. Özellikle bazı kasaba giriş çıkışlarında. Gümrük çıkışı belki ceza yemişimdir diye endişelendim biraz ama bir şey gelmedi. Kim bilir belki varsa ceza adrese gelir. Yurtdışında uygulama nasıl bilmiyorum açıkçası.

 Ek 8: Gezi planı ve bu gezi ile ilgili diğer paylaşımlarım için Facebook grup linkleri,

 * kışın hazırladığım plan yazısı linki;

 https://www.facebook.com/groups/1227417460640563/permalink/5958431400872455/

 * yazın gezi sonrası paylaştığım bilgilendirme linki;

 https://www.facebook.com/groups/1227417460640563/permalink/6447834208598836/

 Dikkat: İki linkte gruba üyelik gerektirir.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. İyi gezmeler herkese. 🙋

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder