26 Ekim 2013 Cumartesi

Barselona Gezi Rehberi

Uzun bir aradan sonra herkese merhaba. Yeni bir gezi rehberi ile tekrar karşınızdayım. Geçen bahardan kalma bir gezi ile aslında. Yaz tatili esnasında fırsat bulamadığım Barselona gezi rehberini şimdi yazmaya karar verdim. Malum buraya çok sık yazı yazamıyorum. Çünkü her zaman gezmiyorum. Bir işim ve onunda ötesi bir bütçem var :)


Gelelim hikayaye. Geçen yıl bir bahar günü yaptık yolculuğumuzu Barselonaya. İspanya bildiğiniz gibi bir Akdeniz ülkesi. Akdeniz iklimi yaşanıyor. Bizdeki İzmir ve Antalya ne ise Barselona'da o. Yani gezi için en uygun zamanlar İlkbahar ve Sonbahar mevsimleri. Yaz aylarında İzmir'de gezerken nasıl bunalıyorsanız Barselona'da gezerken öyle bunalabilirsiniz. Ama bir farkla; Barcelona'da şehrin hemen içinde, boylu boyunca uzanan uzun plajları göz önünde bulundurursak önce gezerim, sonra denizde yüzerim diyenlere bir lafım yok :)

Barselona'ya gitmeden önce bilgi almak için daha önce orayı ziyaret eden birkaç arkadaşımla görüştüm. Kimisinden aldığım yorumlar; "bayıldım, çook güzel, daha önce böyle güzel bir şehir görmedim, v.s." idi. Şehri gezdikten sonra bu ifadeler bana biraz abartılı geldi. Tamam güzel ama gördüğüm en güzel şehir de değil yani. Ben Barselona'da gezerken bir nevi İzmir'de geziyormuş hissine kapıldım. Tabii ki bu sözle Gaudi'nin eserleriyle Barselona'ya kattığı değere haksızlık etmek istemem. Sonuçta bizim bir Gaudi'miz yok.

Herneyse kendime ait bu yorumları geçtikten sonra rehbere başlayayım. Öncelik uçak bileti ve otel rezervasyonu. Her zaman dediğim gibi; ne kadar erken uçak bileti o kadar ucuz bilet. Ne kadar erken otel rezervasyonu o kadar ucuz otel.  Ben uçak bileti ve otel rezervasyonlarımızı geziden 3-4 ay önce yapmıştım. Bu arada şimdiye kadar yaptığım tüm uçak bileti ve otel rezervasyonlarında şununda farkına vardım; her zaman erken almak en ucuz olacak diye şart yok. Bazen yakın zamanda kampanyalı bilet almak çok erken bilet almaktan ucuz olabiliyor. Bu yukarıda yazdığımı yalanlayan bir ifade belki ama dediğim gibi bu denk gelecek kampanyaya bağlı, bir nevi şans meselesi yani. Böyle bir kampanya olabilirde, olmayabilirde. Türkiye'den ucuz bilet bulmak ne kadar kolay bilmiyorum ama benim Londra - Barselona gidiş biletim 36 paund(100TL civarı), dönüş biletim 14 paund(45TL civarı) idi. Bu da yurtdışından gezmenin ne kadar ekonomik olduğu konusunda size bir fikir verir sanıyorum. Yoksa bu kadar çok ülke gezmek benim ne haddime :)

Barselona özerk Katalonya bölgesinin merkezi ve İspanya'da başkent Madrid'ten sonra ikinci büyük şehri. Barselona deyince ünlü mimar Gaudi'yi es geçmek mükmün değil tabii ki. Çünkü siz bir nevi Barselona'yı değil, Barselona'ya hayat vermiş ünlü mimar Gaudi'nin eserlerini görmeye geleceksiniz. 1852 yılında Katalonya'nın Reus kentinde doğan Gaudi Barselona'ya birçok eser bırakmış. Şu an eserlerinin 8 tanesi UNESCO dünya mirası listesinde olan ünlü mimar en son eseri La Sagrada Familia bazilikasını tamamlayamadan 1926 yılında bir trafik kazasında ölmüş ve bu bazilikaya gömülmüş.

Tarih ve denizin iç içe olduğu bu nadide şehri birçoklarınızın çok beğeneceğinden eminim.

Barselona çok düzenli bir şehir, güzel bir şehirleşme planı ve trafik altyapısı var. Bu turistik bir şehri gezerken çok iyi bir avantaj. 3-4 gün içinde güzel bir planlama ile şehri gezmek mümkün. Yok ben yavaş yavaş, her şeyini görerek ve sindirerek gezeceğim derseniz 5-6 gün içinde rahatlıkla şehri gezebilir ve güzel vakit geçirebilirsiniz. Kısa zamanlı gezecekler için Barcelona Turistic Bus'lar güzel bir seçenek. Barselona'daki tüm görmeniz gereken yerleri "hop on-hop off" otobüslerle görebilir, zamandan tasarruf edebilirsiniz. Bilet fiyatları 2013 yılı 1 gün için 26 Euro, 2 gün için 34 Euro idi. Barcelona Turistic Bus'lar 3 farklı hat üzerinde 44 durakta hizmet veriyorlar. Bu nedenle kısa zamanlı ziyaretçiler için çok uygun bir seçenek. Web sitesi; http://www.barcelonabusturistic.cat/en/home

Ben genelde yürümeyi tercih edenlerdenim. Oldukça yorucudur ama şehrin havasını teneffüs etmenin en iyi yollarından biridir yürümek. Onun dışında yürünemeyecek uzak mesafaleri kat etmek için metro güzel bir alternatif. Barselona'da gitmek istediğiniz hemen hemen her yere metro ile ulaşabiliyorsunuz. Metro için en uygun bilet ise size 10 yolculuğa kadar imkan tanıyan T10 bileti. Bu bileti birden fazla kişi kullanabiliyorsunuz ve bir biletin 75 dakika geçerliliği var. Fiyatı 2013 yılı 9.8 Euro idi. Eğer tek yön gidecekseniz seçeneğiniz ise "Single Ticket". Fiyatı 2 Euro ve az önce dediğim gibi tek yön, tek araç. Yani 75 dakika kuralı bunda yok. Ayrıca tüm bu biletler sadece metroda değil, otobüs ve tramvayda da kullanılabiliyor. Onun dışında farklı seçenekler var tabii ki. (travel card, v.s.) Ulaşım imkanları ile ilgili ayrıntılı bilgiyi bu linkten alabilirsiniz.

Barselona'da inecek olduğunuz havalimanı ise Barcelona El Prat Airport. Şehir merkezine 13 km. uzaklıkta ve T1 ve T2 olmak üzere iki terminalden oluşmakta. Havaalanından şehir merkezine ulaşımda her ülkede olduğu gibi burada da birçok farklı alternatif sözkonusu. Taksi, tren, otobüs gibi. Size tavsiye edebileceğim bana göre en uygun ulaşım taşıtı bizim Havaş'a benzeyen Aerobus'lar. Sizi havaalanından alıp şehir merkezinde Espanyol Meydanına veya Catalunya Meydanına bırakıyorlar. Şehir merkezindende havalimana gitmek için de aynı yerlerden Aerobus'lara binilebiliyor.  Oldukça sık hareket ediyorlar ve havalimanı şehir merkezi arası 35-40 dakika sürüyor. Bilet fiyatı 2013 yılı için tek yön 5.90 Euro, gidiş-dönüş 10.20 Euro idi. Web sitesi; http://www.aerobusbcn.com/index.php/en.html

Evet ulaşım konusunu da böylelikle hallettikten sonra gelelim gezilecek yerlere. Aşağıda gezilecek yerlerin bir listesini verip, kısa kısa ayrıntılarına gireceğim. Şunu da söylemeliyim aşağıdaki sıralama bir nevi benim gezimin ve yürüme yolumun özeti sayılabilir.

1.GÜN:

Sagrada Familia
1. Sagrada Familia: Gaudi tarafından 1882 yılında yapımına başlanan ve 1926 yılında mimarın bir tramvayın altında kalıp can vermesi ile yapımı yarım kalan bazilika. Halk arasında Bitmeyen Kilise olarak da biliniyor. Yapımı hala devam etmekte. Şu ana kadar bitmemesinin sebebi ise halktan toplanan sembolik bağışlarla yapılıyor olması. Barselona'da görecek olduğunuz en ilginç yapılardan birisi. İçini ziyaret edebiliyorsunuz. Ama her zaman uzun kuyruklar oluyor bunu da eklemeliyim.
Web sitesi; http://www.sagradafamilia.cat/sf-eng/?lang=0

2. Casa Mila: Gaudi'nin eseri olan Casa Mila aynı zamanda La Pedrara adıyla da biliniyor. Passeig de Gracia bulvarı üzerinde bulunan bu binayı ziyaret edebiliyorsunuz. Tabii ki ücreti karşılığında :) 2013 yılı için giriş ücreti 16.50 Euro idi.
Web sitesi; http://www.lapedrera.com/en/home

3. Casa Battlo: Casa Mila ile aynı cadde üzerinde bulunan bu bina yine Gaudi'nin ünlü eserlerinden birisi. Passeig de Gracia bulvarı üzerinde Casa Mila'dan aşağıya doğru yürüdüğünüzde bu ilginç mimarili binayı yolun karşısında göreceksiniz.
Web sitesi; http://www.casabatllo.es/en/

Casa Mila
4. Passeig de Graica: Casa Mila ile Casa Battlo'yu da içinde barındıran turistlerle dolu bir cadde. Aynı zamanda cadde üzerinde yemek yiyebileceğiniz veya dinlenebileceğiniz restoran ve kafeteryalarda bulunuyor.

5. Place De Catalunya: Passeig de Gracia bulvarından aşağıya doğru geldiğinizde doğrudan Katalonya Meydanı'na ulaşıyorsunuz. Burası da Barcelona'nın en hareketli noktalarından birisi. Burada biraz dolandıktan sonra La Rambla caddesine doğru yönelebilirsiniz.

6. La Rambla: İstanbul'un İstiklal Caddesi'nin bir benzeri Barselona'da da var. Adı La Rambla. Turist dolu, limana kadar uzanan, kalabalık mı kalabalık bir cadde. Cadde üzerinde bol miktarda hediyelik eşya dükkanı mevcut. Çoğunu işleten yabancı kökenli kişiler. Alışveriş yaparken pazarlık yapmayı ihmal etmeyin :)

La Boqueria
7. La Boqueria: La Rambla Caddesi üzerinde bulunan, çeşitli tropikal meyvelerin satıldığı ve içinde çok sayıda turistin ziyaret etmesinden tahminen ünlü olduğunu varsaydığım bir kapalı pazar. Özellikle Türkiye'de bu tür pazarlar bulunmadığı için ilginizi çekeceğine eminim. Bende otelde yemek için çilek satın almıştım, fiyatı oldukça uygundu :)

8. Kristof Kolomb Anıtı: La Rambla'dan aşağıya doğru geldiğinizde karşınızda uzun bir anıt göreceksiniz. İşte bu anıt 1888 yılında Kristof Kolomb anısına yapılmış. Burada dikkatinizi çekeceğim nokta ise Kristof Kolomb'un Cenova'lı bir denizci olmasına rağmen Amerika'nın keşfi diye anılan kıtayı keşfetmesini İspanyol bayrağı altında yapmış olması.

Evet bu anıttan aşağısı liman bölgesini oluşturuyor. Hala yürümeye haliniz varsa Port Well denilen bu bölgeyi gezebilir veya sahilde oturup dinlenebilirsiniz. Aynı zamanda Port Well içinde oldukça büyük diyebileceğim bir alışveriş merkezi de mevcut.

2.GÜN:

MNAC (Place de Espayol'dan )
9. Place de Espanyol: 2. gün için gezmeye başlamak için Espanyol Meydanı güzel bir başlangıç noktası. Buradan MNAC adlı sanat müzesine doğru yürüyeceksiniz. Arasından geçeceğiniz iki kule bana çok ilginç gelmişti. Aynı meydanda eskiden boğa güreşlerine ev sahipliği yapmış bir arena da mevcut. Şu an Katolanya bölgesinde boğa güreşleri yasak, eğer boğa güreşi izlemek gibi bir niyetiniz varsa Madrid'e de gitmenizi öneririm.

10. MNAC: Tam adı Museu Nacional d'Art de Catalunya olan Barselona'nın en ünlü ve büyük sanat müzesi. 2013 yılı için giriş fiyatı 13 Euro idi. Açıkçası ben içine girmedim, onun için içerisi hakkında yorumda bulunamayacağım. Ama fotoğraf çekme meraklıları için dışarıda bol miktarda enstantaneler mevcut. Ama müzeyi ziyaret etmeyecek olsanız bile basamakları sonuna kadar çıkıp, Barselona'nın farklı bir açıdan manzarasına bakın. Müze hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için web sitesi; http://www.mnac.cat/index.jsp?lan=003

Poble Espanyol
11. Poble Espanyol: MNAC'ı gezdikten sonra istikamet Poble Espanyol. Yolu bulmak için işaret levhalarını takip edebilirsiniz. Çünkü Poble Espanyol'a ulaşmak için biraz yürümeniz gerekiyor :) Yolu bulmanın bir diğer yolu da üstü açık turist otobüslerini takip etmeniz. Çünkü MNAC'tan geçen otobüsler doğrudan Poble Espanyol'a hareket ediyor. Poble Espanyol'a nasıl ulaşacağınızı tarif ettikten sonra ne olduğunu da kısaca anlatayım. Poble Espanyol 1929 yılında Barselona Uluslararası  Fuarı'na ev sahipliği yapmak üzere kurulmuş bir İspanyol Köyü. Burada İspanya'nın tüm bölgelerini anlatan tarihi evler kurmuşlar. İçinde bol miktarda tarihi İspanyol evleri, hediyelik eşya dükkanları ve kafeteyalar mevcut. Girişi ücretli olan bu köyü gezmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Evler her ne kadar yapay da olsa size tarihi bir yolculuk yaptırmayı başarıyor. Belki daha önce göreniniz olmuştur ama ben hayatımda ilk defa camın nasıl üretildiğini ve şekil verildiği bu köydeki bir cam atölyesinde gördüm. Oldukça ilginçti. Onun dışında son bir not; eğer sizin ziyaretinize kadar değişmezse köyün hemen girişi sağdaki ilk kafeteryanın sahibi Türk. İspanyolların kendilerine ait özel bir kahvesi yok, bu nedenle biz de kafeteryada oturup Türk kahvesi içmiştik. Barselona'da Türk kahvesi içmenin tadı da bir başka oluyor doğrusu :) Poble Espanyol ile ilgili daha ayrıntılı bilgi isteyenler için web sitesi; http://www.poble-espanyol.com/en

12. Teleferic de Montjuic: Poble Espanyol köyünü ziyaret ettikten sonra elinize haritanızı alın ve sizi Montjuic tepesine çıkaracak teleferiğe doğru yol alın. Biraz yokuş olan oldukça uzun bir yol yürümek zorunda kalacaksınız. Allah güç kuvvet versin. Yol üzerinde sağda adı Torre Calatrava olan modern şekilli bir kule göreceksiniz. Bu bir telekominasyon kulesi. Bu kuleyi hemen geçtikten sonra küçük bir park var, biraz dinlenme molası ve yola yine devam. Az ileride yine sağda olimpiyat stadyumu, girişi ücretsiz, bir görüp geçtikten sonra az daha yürüdüğünüzde teleferiğe varıyorsunuz. Bu arada Barcelona Bus Turistic bileti olanlar aynı yürüme yolunu otobüs ile de gidebilirler. Çünkü bu yürüme yolu aynı zamanda turistik otobüslerin güzergahı. Bu teleferik sizi doğrudan Montjuic tepesine çıkaracak. Güzel bir Barselona ve uçsuz bucaksız deniz manzarası görmek için Montjuic tepesine çıkmanızı tavsiye ediyorum. Bence çıkın :) Teleferik hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için web sitesi; http://www.barcelonabusturistic.cat/en/teleferic

13. Montjuic Hill: Evet teleferik ile son durak Montjuic Hill'e varacaksınız. Bu tepede aynı zamanda Montjuic Kalesi de bulunuyor. Burası da oldukça güzel vakit geçireceğiniz ve tüm yol yorgunluğunuzu atacağınız bir yer. Tepede bir tane kafeterya mevcut. Oradan aperatif yiyecekler veya sıcak-soğuk içecekler satın alabilirsiniz. Ama size tavsiyem yiyeceklerinizi ve içeceklerini aşağıdan getirin ve ister çimenliklerde ister kalede manzaraya karşı afiyetle yeyin. Çünkü yukarıda fiyatlar oldukça tuzlu :)

Bu kaleden aşağıya yine teleferikle ineceksiniz. O nedenle biletinizi gidiş-dönüş almanızda fayda var. Teleferikten hemen indiğiniz noktadan 10-15 metre aşağıda fünikülere binin ve doğrudan Av. Parallel adlı caddeye inin. Ben buradan Parallel metro istasyonundan Park Guell'e geçtim. Çünkü 3.günümü Barri Gothic (eski şehir) ve sahilde geçirmeyi planlamıştım. Siz isterseniz sahile doğru yürüyebilirsiniz.

Park Guell
14. Park Guell: 2.günün son durağı Park Guell. Oldukça yorucu bir gün oldu. Şimdi biraz parkı gezip dinleneceğiz. Girişi ücretsiz olan bu park Gaudi'nin ünlü eserlerinden birisi. Guell Ailesi bu parkı soyluluk göstergesi olarak yaptırmış. Girişinden itibaren her köşesinde farklı bir ayrıntı dikkatinizi çekecek. Park oldukça kalabalık, tahminim her daim turistlerin akınına uğruyor. Ayrıca güzel bir Barselona manzarasına da sahip.

Parka gelmek için metroyu tercih etmişseniz ineceğiniz duraktan sonra parka çıkmak için 20 dakikalık kadar -bir kısmı yokuş olan- yol yürümeniz gerekecek. Bu arada ineceğiniz metro durağı "Lesseps" olmalı. Bu yol güzergahı boyunca yol üzerinde bol miktarda hediyelik eşya satan dükkanlar göreceksiniz. Park Guell oldukça büyük bir park. Mümkün olduğunca geniş vakit ayırmanızı tavsiye ediyorum. Ben 2-3 saatimi bu parkta geçirdim diyebilirim. Sizde gidebildiğiniz her köşesine gitmeye çalışın.

Bu arada sizden bir ricam olacak. Son yılların geleneği her şehirde turistler kendilerinden bir hatıra bırakmaya çalışırlar ve genelde bu köprülere isimleri yazılı asma kilitler asmak olur. (Paris, Roma, Amsterdam, Londra, v.b.) Barselona'da ise turistler bu parkta kaktüs bitkileri üzerine isimlerini kazımışlar. Yüzlerce bitkinin üzerinde isimler var. Buna birçok Türk'de dahil. Ben o bitkileri görünce çok üzüldüm, çok bencilce bir hareket olarak geldi. Lütfen siz böyle bir şey yapmayın. Böyle basit bir amaç için doğaya zarar vermeyin.

Neyse 2.gün bitti, artık otelimize gidebiliriz. Eğer benim plana göre hareket ederseniz emin olun çok çok yorulacaksınız :) Sizler eğer Barselona'ya uzun süreli gelmişseniz bu günü ikiye bölebilirsiniz. Benim gezi stilim genelde yoğun ve yorucu olur. Herkesin kendine göre bir anlayışı var tabii ki :)

3.GÜN:


Barri Gothic
15. Barri Gothic: 3. güne başlamak için Barri Gothic'i tercih ediyoruz. Barri Gothic Barselona'nın dar sokaklarının bulunduğu bir nevi "old town" yani eski şehri. Burada gezilecek olan yer sokaklar. Bol bol yürüyecek ve şehrin tarihi dokusunu keşfedeceksiniz. Ne kadar kaybolursanız o kadar ilginç yerler görme şansına sahipsiniz demektir.

16. Barcelona Cathedral: Barri Gothic içinde bulunan katedral Barselona'nın merkez katedrali, içini ziyaret edebilirsiniz. Ben Avrupa gezilerimde gereğinden fazla katedral gördüğüm için artık hiçbir katedral bana ilgi çekici gelmiyor.

17. Port Vell: Barri Gothic bölgesini iyice gezdiyseniz buradan yürüyerek limana geçebilirsiniz. Daha önce de buraya bir uğramıştık, tekrar uğrayıp oradan plaja geçeceğiz.

18. Beach: Barselona şehir merkezinde oldukça uzun bir plaja sahip. Ve işin ilginç yanı bu plaj şehrin merkezinden kısa bir yürüme mesafesinde ve yüzülecek kadar temiz. Biz kendi ülkemizde genelde yüzecek temiz deniz bulmak için arabalarla uzak mesafeler gittiğimiz için böyle sahnelere pek alışık değiliz. Ne diyelim darısı bizim şehirlerimizin de başına :) Plaj güzel bir gün geçirmek için ideal bir yer. Kalabalık, kimisi kumsalda güneşleniyor, kimisi yüzüyor, kimisi sörf yapıyor. Size hangisi uyuyorsa ona takılın işte :)

19.Camp Nou Stadium: Bu gün içinde oldukça vaktimiz var. Bu vakti Barselona takımı müzesi ve stadyumunu ziyaret ederek değerlendirmek güzel bir fırsat. Ziyaret ile ilgili tüm bilgileri http://www.fcbarcelona.com/camp-nou elde edebilirsiniz. Futbol meraklısı olsanız da olmasanız da Camp Nou'da ilginizi çekecek şeyler olacaktır. Sonuçta herhangi bir takımdan bahsetmiyoruz, Barcelona bir dünya takımı :)

Evet benim için Barselona gezisi buraya kadardı. Aşağıda paylaşacağım yerlerle ilgili araştırma yapmış ama ziyaret etmemiştim. Size kısaca onlardan bahsedip yazının tanıtım kısmını sonlandıracağım.

20. Tibidabo: Tididabo tepesi şehrin en yüksek tepesi. Buraya gitmediğim için nasıl gidileceğini bilmiyorum. Tepede bir de lunapark bulunmakta. Bana göre Barselona manzarası görmek için Muntjuic tepesi veya Park Guell oldukça yeterli, ille bu tepeye tırmanmaya gerek var mı bilmiyorum.

21. Maritime Museum: La Rambla caddesine yakın mesafede bir denizcilik müzesi.

22. Picasso Museum:Ünlü ressam Pablo Picasso'nun Mavi Dönemi'ne ait tablolarının sergilendiği resim ve sanat müzesi. 2013 yılı giriş ücreti 11 Euro idi. Sanatseverler için kaçırılmayacak bir müze. Müze ilgili daha ayrıntılı bilgi için web sitesi; http://www.museupicasso.bcn.cat/en/

Evet bu kadar yer sizce kaç günde gezilir sizce? Bence sıkı bir program ile 3 günde biter. Ama normal bir program ile 4 gün, sindire sindire gezmek içinse 5-6 gün. Yazının en başında da dediğim gibi :)

Yazının gezi kısmını tamamladım, şimdi kısaca aklımda kalan birkaç bilgiyi yazıp yazıyı tamamlayacağım. Birde geziyi yapalı oldukça zaman oldu, her şey yazdıkça aklıma geliyor. Hatırımdan kaçan şeyler için kusura bakmayın artık.

Yeme-içme söz konusu olduğunda Barselona bir Akdeniz ülkesi olduğu için mutfağı bize çok yabancı değil. İspanyollara has tapas denilen atıştırmalık diyeceğim ufak mezeler mevcut. Barselona'nın her köşesinde bu tapas barlarından görebilirsiniz. Denemeye değer. Onun dışında paella adı verilen çeşitli deniz mahsülleri ve balıkla hazırlanmış pilavda yine Barselona'ya has bir yemek. Son olarakta her Akdeniz mutfağının vazgeçilmezi balık çeşitleri yenebilecek diğer bir alternatif. Ama size tavsiyem dünya mutfaklarına karşı meraklı iseniz diğer sitelerden de araştırma yapmanız. Ben genelde dünya mutfaklarına karşı mesafeli olduğum için en bilinen bir kaç örneğini sizlerle paylaştım. Yoksa benim de bilmediğim yemek çeşitleri vardır elbet.

Diğer bir tavsiye ise lockers'lar ile ilgili. Genelde son günün problemlerinden birisidir. Uçağınız geç saattir, valizleriniz vardır, oteli erken terketmeniz gerekmektedir. Ama siz son gün gezmeye devam etmek istiyorsunuzdur. Eğer eşyalarınızı otel emanetine bırakmayacaksanız muhtemelen lockers kullanmanız gerekecektir. Bu konuda size tavsiyem havalimanına Aerobus ile gidecekseniz Katolanya Meydanı'nı (Place de Catolanya) kullanın. Çünkü Aerobüs otobüslerinin kalkış noktasına 30-40 metre mesafede bir lockers yeri mevcut. Hem bisiklet kiralama hem de lockers hizmeti sunuyor. Lockers'lar elektronik ve güvenilir. Ben genelde her yolculuk öncesi bu tür durumları hesap eder ve gitmeden nasıl hakeret edeceğimi planlarım. Size de böyle bir seçenek sunmuş olayım :)
Web sitesi: http://www.lockerbarcelona.com/en/

Yazımı son olarak Barselona'da başıma gelen bir olayla kapatayım. Son 4-5 yıldır bayağı bir Avrupa şehri gezdim. Şimdiye kadar hiçbirinde bir güvenlik sorunu yaşamadım. Sadece İtalya ile ilgili çok fazla yankesici hikayesi duyduğum için orada biraz tedirginlik yaşamıştım ama başıma herhangi bir olay gelmemişti. Ama hiç beklemediğim yerde Barselona'da neredeyse organize bir yankesiciliğe maruz kalıyordum. Hatta kaldım da :) MNAC yakınlarında eşimle gezerken üniversite öğrencisine benzeyen üç kızdan bir tanesi yanımıza yaklaştı ve yardım kampanyası gibi bir şey için imza istedi. Tekerlekli sandalye için imza topluyorlarmış gibi bir düzenek kurmuşlar. Bende her zamanki iyi niyetimle tamam dedim bizde bir imza atarız. Tabii ki olay birden imzadan yardım isteme boyutuna döndü. Kız yarım yamalak İngilizcesi ile bu kampanyaya (!) biraz yardım edin gibi şeyler söylemeye başladı. Eşim kızları başımızdan savmak için biraz yardım et deyince cüzdanımı çıkardım. Tabii ki cüzdanın açığa çıkması ile düzenek çalışmaya başladı :) Diğer iki kızda hemen yaklaşıp yardım istemeye gelmiş gibi yaptılar. Kızın biri dosyaya takılı yardım kağıdını üzerime uzatıp bana da imza bana da imza deyince meseleye hala uyanamamış olan ben o an hala yapacağım yardımı düşünüyordum. Cüzdanın bir anlık dosyanın altında kalması ve kızın dosyayı çekerken rastgele elinde gördüğüm 10 paund ile (DİNK!!!) birden uyandım. Barselona'da euro tamamda paundun ne işi var değil mi? :) Ben 10 paundu gördüm ama meğersem kız cüzdanımın bir gözündeki 90 paundu çekmiş farkına bile varmamışım. Uyanmam ile koluna yapışmam bir oldu, kız elindeki bir tomar parayı yere fırlatması ile düzenekleri bozuldu. Kızı kolundan yakaladım ama ne çare etrafta polis yok. Sonra bıraktım, kaçmadılar ama. Dedikleri  tek şey; no polis, no money :) Biraz daha dolandılar orada. Ben de etrafta polisi aradım başka kurbanlar bulmasınlar diye. Ama polisi ara ki bulasın, mümkün değil. Neyse onlar da baktılar ben gitmiyorum, kayboldular ortadan.

Bu anekdot ile yazıyı sonlandırıyorum. Siz siz olun uyanık olun. Bana bir şey olmaz demeyin. İnsan başına gelmeden anlayamıyor. Çünkü bu uyanıklar işini çok iyi yapıyor.

Herkese iyi gezmeler.

Ahmet Kahya

7 yorum:

  1. selamlar,
    ben de bir iki püf noktası vereyim.
    picasso müzesi pazar günleri ücretsizdir.
    aynı şekilde her ayın ilk pazar günü de müzelerin çoğunluğu ücretsizdir.
    yankesicilik olayı için geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum, ben gitmeden araştırma yapmıştım. yankesicilerin çok olduğu, özellikle metroda çok dikkatli olunması gerektiği yazıyordu. bizim de karşımıza önce imza isteyip sonra "hadi adını yazdın para öde şimdi" diyen tipler çıkmıştı ama ben suratımı asıp uzaklaşmıştım. biraz ardımızdan yürüdüler sonra bıraktılar. buradaki gazete satmaya çalışan tipler gibi olduğunu sanmış, hiç dolandırıcılık olacağını düşünmemiştim. desenize ucuz kurtulmuşuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vermiş olduğunuz bilgiler ve geçmiş olsun dileği için teşekkür ederim. Evet aynen ucuz kurtuldum. Aslında cüzdanımda paund dışında bayağı bir miktar euro'da vardı. Bu bana iyi bir tecrübe oldu; yumurtaları tek sepete koymamak lazım :)

      Sil
  2. Ahmet bey gezi planınızı okumaya başladığım andan itibaren içimi mutluluk kaplamıştı "yuppy! çok güzel olacağa benziyor" dediim ki keşke son notunuza kadar okumasaydım tek başıma bu hafta sonu seyahate çıkıyorum bi korktum endişelendim :D şaka bir yana çok yardımcı oldu yazdıklarınız uyarınızı da dikkate almamak elde değil çok teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  3. Yazınızı çok beğendim ancak biraz daha yemeğe eğilebilirmişsiniz benim gibi yemek için gezen insanlara yönelik olarak :D Ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  4. Evet haklısınız kişisel öncelikler çok farklı olduğu için otel konusuna girmeyi pek tercih etmiyorum. En iyi otel rehberleri booking siteleri. Yorumları okumak yeterli bence.

    YanıtlaSil
  5. Yabancı mutfaklara karşı ne kadar mesafeli olduğumu bir bilseniz :) Ben bu uzaklığı biraz da yabancı mutfaklara Uzakdoğu mutfaklarını deneyerek başlamama bağlıyorum ama, bilemiyorum yani...

    YanıtlaSil
  6. Yazınız için teşekkür ederim. Yapacağım gezi için çok yardımcı olacak.

    YanıtlaSil